{ "title": "Parotis Bezi Tümörü", "image": "https://www.beze.gen.tr/images/parotis-bezi-tumoru.jpg", "date": "20.01.2024 02:10:29", "author": "Gülşah Tonbul", "article": [ { "article": "Parotis bezi tümörü, majör ve minör tükürük bezlerinde vücudun kontrolü dışında oluşan dokuların genel adıdır. Parotis bezi tümörleriiyi huylu ya da kötü huylu olabilmektedir. Burada oluşan tümörlerin çoğunluğu düşük de olsa kötü huylu olma potansiyelleri olan plemorfik adenom adı verilen selim tümörlerdir. Oranlama yaparsak, 10 tükürük bezi tümöründen 8 tanesi parotisde oluşur ve her 10 parotis bezi tümöründen 8 tanesi iyi huyludur ve her 10 iyi huyluparotis bezi tümöründen 8 tanesi pleomorfik adenomdur.

Parotis bezi tümörlerinin çeşitliliği vücuttaki diğer tümörlere göre daha fazladır. İyi huylu tümörler genelde 40'lı yaşlardan sonra, kötü huylular ise 50'li yaşlardan itibaren görülür.

Bazı Parotis bezi tümörleri

Pleomorfik adenom ya da mikst tümör, En sık görülen parotis bezi tümörüdür. Bu tümör epitelyal, miyopitelyal ve stromal hücreleri içermektedir. Yirmili yaşlardan itibaren ortaya çıkmasına rağmen kırklı yaşlardan itibaren görülme sıklığı daha fazladır. Kadınlarda daha sık görülür ve genelde yüzeysel bölgede yerleşir. Nadiren yüz sinirinin olduğu bölgeye yerleşebilir. Pleomorfik adenomların kapsülleri çok ince yapıdadır ve kapsülün arasından dışarı tümör uzanımı olabilmektedir. Pleomorfik adenomlarda uygulanabilecek cerrahi yöntemi, parsiyel parotidektomi veya superfisyal parotidektomi ile lezyonun çıkarılmasıdır. Derine yerleşmiş parotis bezi tümörleri ise total parotidektomi ya da derin parotidektom ile çıkarılır. Bu tümör düşük ihtimalle kötü huylu olma potansiyeline sahiptir. 15 yıldan fazla duran tümörlerde kötü huyluluk ihtimali yükselir.

Warthin tümörü, Parotis bezinde ve onun kuyruk kısmında görülen iyi huylu bir tümördür. Yapısı, papiller epitel, lenfositik infiltrasyon ve kistik bölümlerden oluşur. Papiller kistadenoma lenfomatozum olarak da adlandırılabilir. Warthin tümörü nadiren çift taraflı olarak oluşabilir. Bu tümör, daha çok sigara içen erkek hastalarda kırklı yaşlardan sonra görülür. Sigara ile ilişkisi en net olan parotis bezi tümörüdür. Bu tümörde en uygun tedavi, pleomorfik adenomlarda olduğu gibi cerrahi yaklaşımlara benzer şekilde, emniyet sınırı ile uygulanan operasyonlardır.

Monomorfik adenomlar, Seyrek görülen bir parotis bezi tümörüdür. Bu tümörün, bazal hücreli adenom, kanalikuler adenom, onkositom ve myoepitelyom gibi türleri vardır. Daha çok parotis tükürük bezine yerleşen tümör için tedavi pleomorfik adenomlardaki yaklaşımlara benzer biçimde, emniyet sınırı ile yapılan rezeksiyonlardır.

Mukoepidermoid karsinom, En sık görülen parotis tükürük bezi kötü huylu tümörüdür. Yapısında müsin üreten hücreleri ve epitel hücrelerini içerir. Özellikle parotiste yerleşen bu tümör, çoğunlukla kadın hastalarda ve kırklı yaşlardan itibaren görülür. Ancak çocukluk çağında en sık rastlanan kötü huylu parotis bezi tümörü de mukoepidermoid karsinomdur. Evreleri; düşük, orta ve yüksek dereceli olarak tanımlanır.

Adenoid kistik karsinom; Nadiren parotiste görülür. Kadın ve erkeklerde eşit oranlarda görülen bu tümör, tedaviden sonra lokal olarak tekrarlama ihtimali vardır. 20 yıl gibi uzun yıllar içerisinde kan yoluyla uzak diğer organlara sıçrama ihtimali vardır. Daha çok akciğerlere, nadiren kemik iliği ve karaciğere ulaşır. Tümörün yavaş gelişim özelliğinden dolayı sağ kalım oranı yüksektir.

Asinus hücreli karsinom, Nadir görülen parotis bezi tümörüdür. Daha çok kadın hastalarda kırklı yaşlardan itibaren, çocuklarda ise ikinci sıklıkta görülen kötü huylu parotis bezi tümörüdür. Tümör klasik biçimde fibröz bir kapsülle sarılmıştır ve yapısında asinar hücreleri bulunur. Nadiren çift taraflı görülen bu tümörde sağ kalım oranı yüksektir.

Parotis bezi tümörü tanı ve tedavi nasıl yapılır?

Parotis bezinde meydana gelen şişme neticesinde kulak burun boğaz hekimine başvurmak gerekir. Yapılan tam bir muayenenin akabinde yapılacak ultrason, tomografi ya da MR yöntemleri ile kitlenin yapısı ve yayılımını öğrenmek gerekir. Bunun dışında ince iğne aspirasyon biyopsisi ile tümörün türünü bilmek gerecektir. Bazen iğne biyopsisi ile kesin tanı koymak mümkün olmamaktadır. Böyle bir durumda ameliyatla tümörün tamamen alınması ve patoloji uzmanları tarafından incelenmesi gerekir. Tedavi sürecine kesin tanının ardından karar verilir.
" } ] }