{ "title": "Tükrük Bezleri", "image": "https://www.beze.gen.tr/images/tukuruk-bezleri(1).jpg", "date": "21.01.2024 23:17:25", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "Tükrük bezleri, vücudumuzda majör yani büyük, minör yani küçük bezler şeklinde iki grup halinde yer alır. Majör tükürük bezleri iki tarafta kulağın ön ve alt kısmında yer alan parotis tükürük bezleri, çene altındaki tükürük bezleri ve dil altındaki tükürük bezleridir. Minör tükürük bezleri ise ağzın içinde, damakta ve dudaklarda çok sayıda bulunur. Tükrük bezlerinin görevi ağzın nemlenmesini sağlayan, mikroplara karşı dezenfektan olarak kullanılan, içinde sindirime destek olan enzim denilen proteinler bulunan tükürük salgısının üretilmesidir. Büyük ve küçük tükürük bezlerde her gün 0,5-1,5 litre civarında tükürük salgısı üretilir ve ağza boşaltılır. Tükrük bezleri normal şekilde çalıştığında herhangi bir sorun yaşanmaz. Ancak bazen hastalıkların etkisine girebilirler.

İyi huylu tükürük bezi hastalıkları

Bu grupta yer alan hastalıklar tümöral ve tümöral olmayan şekilde 2 türde incelenebilir. Bu şekilde tükürük bezlerini etkileyen önemli hastalıklar ise;

Tümöral olmayan tükürük bezi hastalıkları

Akut tükürük bezi iltihapları: bu tür hastalıklar toplumda en sık rastlanan hastalıklardır. Bu hastalıklarda kendi içinde sınıflandırılabilir.

Viral iltihaplar: bu tür hastalıklara kabakulak en güzel örnektir. Kulağın önünde ve altında bulunan parotis bezinde görülen bu hastalık genellikle 4-6 yaş grubundaki çocukları etkiler. Virüs hava yoluyla bulaşmakta ve 14-21 gün içinde belirtiler başlamaktadır. Kulakların altında ağrı, şişkinlik, ateş ve hassasiyet oluşur. Hastalığın özel bir tedavisi yoktur. Hastanın dinlenmesi, ateş ve ağrı kesici ilaç kullanımı, sıvı alımının arttırılması hastanın rahat etmesini sağlar. Bu hastalık nadir olarak beyni, iç kulağı, böbrekleri, testisleri etkileyebilir. Bu durumda bazı tedavilere gereksinim duyulur. Günümüzde kabakulak aşısının rutin şekilde uygulanması nedeniyle hastalığın görülme olasılığı oldukça azalmıştır.

Bakteriyel iltihaplar: Genellikle parotis bezinde görülen bu tür hastalıklarda kulağın ön ve altında birden ağrı oluşmakta, şişlik, kızarıklık ve hassasiyet gibi belirtilerde buna eşlik etmektedir. Bu hastalıklar ilerleyen yaşlarda, bağışıklık sisteminin zayıfladığı dönemlerde, sıvı alımının az olduğunda, ameliyat sonrasında izlenebilir. Tükrük bezleri kanallarından ağza doğru iltihaplı akıntı olur. Tedavisi yapılmadığında, hastalığın ilerlemesine bağlı olarak yaşamsal risk ortaya çıkabilir.

Tükrük bezi taşları: Tükrük bezlerinde oluşan taşlar kendini sert bir şişlikle kendini gösterir. Tedavisi cerrahi yöntemle olur. Gerekirse tükürük bezinin tamamı yerinden çıkarılır.

Kronik tükürük bezi iltihapları: bu tür iltihaplar tükürük salgısının azalmasıyla, koyulaşan salgının kanallar içinde birikmesiyle oluşur. Tükürük salgısı azaldığında, ağızdaki bakteriler tükürük kanallarına yayılır. Bu kanalların ve salgının yapısını değiştirir. Kanallarda taşların uzun süre kalması da iltihaplara neden olabilir. Hastalarda yemeklerde ağrıya, kızarıklık, ateş, şişlik gibi etkilere neden olur.

Ağız kuruluğu: bu sorun hastalarda tat alma duyusunun azalmasına, diş çürümesine, yutma güçlüğüne de neden olur. Genellikle parotis bezi rahatsızlıklarında bu sorun yaşanır. Şeker hastalığı, stres, ışın tedavisi, kronik iltihaplar ağız kuruluğu için uygun zemin hazırlar.

Tümöral tükürük bezi hastalıkları

İyi huylu tükürük bezleri tümörleri: Tükrük bezlerindeki tümörlerin yaklaşık %70-80 kadarı parotis bezinde oluşur. Bunların 5 80 kadarını da iyi huylu tümörler oluşturur. Çene altından oluşan %15 oranındaki tümörlerin %50-60 kadarı iyi huylu, küçük tükürük bezlerindeki %10 oranındaki tümörlerinde %35 kadarı iyi huylu olur. Tümörler genellikle 50-70 yaşları arasında yavaş büyüyen kitle şeklinde görülür. İğne biyopsisi yapılarak tümörlerin iyi ya da kötü huylu olduğu belirlenir.

İyi huylu tükürük bezi tümörlerinin çoğunluğu 30-60 yaş arasında ve kadınlarda daha fazla etkili olan miks tümördür. Tedavide genellikle cerrahi tedavi uygulanır. Tümörle beraber tükürük bezi de çıkarılır. Parotis tükürük bezinde oluşan tümörlerde daha dikkatli olunmalıdır. Çünkü bu bölgeden yüz siniri geçmektedir. Operasyon sırasında sinirin hasarlanma riski vardır.

Kötü huylu tükürük bezleri tümörleri: bu tümörler baş ve boyunda ortaya çıkan kötü huylu tümörlerin yaklaşık %3-4 kadarını oluşturur. Nedeni bilinmese de tümörlerin oluşumunda genetik özelliklerin, çevresel etkilerin, radyasyon, viral enfeksiyon gibi etkenlerin etkili olduğu düşünülür. Parotis bezi kötü huylu tümörlerin en fazla görüldüğü tükürük bezidir. Bunu çene altı tükrük bezleri izler. Dil altı ve minör tükürük bezleri ise nadiren kötü huylu tümörlerden etkilenir. En fazla görülen kötü huylu tümörler mukoepidermoid karsinom ile adenoid kistik karsinomdur. Bu tümörler yayılımına, davranışına, yapısına göre sınıflandırılır. Yüksek dereceli olanlarda yayılım, metastaz riski oldukça yüksektir.
" } ] }