Parotis Bezi Tümörü Belirtileri ve Tedavisi
25 Temmuz 2024

Parotis Bezi Tümörü Belirtileri ve Tedavisi

Parotis Bezi Tümörü

Parotis bezi tümörü, majör ve minör tükürük bezlerinde vücudun kontrolü dışında oluşan dokuların genel adıdır. Parotis bezi tümörleri, iyi huylu ya da kötü huylu olabilir. Burada oluşan tümörlerin çoğunluğu, düşük de olsa, kötü huylu olma potansiyeli taşıyan pleomorfik adenom adı verilen selim tümörlerdir. Oranlama yaparsak, 10 tükürük bezi tümöründen 8 tanesi parotiste oluşur ve her 10 parotis bezi tümöründen 8 tanesi iyi huyludur. Her 10 iyi huylu parotis bezi tümöründen 8 tanesi pleomorfik adenoma sahiptir.

Parotis bezi tümörlerinin çeşitliliği vücuttaki diğer tümörlere göre daha fazladır. İyi huylu tümörler genelde 40'lı yaşlardan sonra, kötü huylular ise 50'li yaşlardan itibaren görülür.

Bazı Parotis Bezi Tümörleri

Pleomorfik Adenom ya da Mikst Tümör

Pleomorfik adenom, en sık görülen parotis bezi tümörüdür. Bu tümör epitelyal, miyopitelyal ve stromal hücreleri içermektedir. Yirmili yaşlardan itibaren ortaya çıkmasına rağmen, kırklı yaşlardan itibaren görülme sıklığı daha fazladır. Kadınlarda daha sık görülür ve genelde yüzeysel bölgede yerleşir. Nadiren yüz sinirinin olduğu bölgeye yerleşebilir. Pleomorfik adenomların kapsülleri çok ince yapıda olup, kapsülün arasından dışarı tümör uzanımı olabilir. Pleomorfik adenomlarda uygulanabilecek cerrahi yöntemler, parsiyel parotidektomi veya superfisyal parotidektomi ile lezyonun çıkarılmasıdır. Derine yerleşmiş parotis bezi tümörleri ise total parotidektomi veya derin parotidektomi ile çıkarılır. Bu tümör düşük ihtimalle kötü huylu olma potansiyeline sahiptir. 15 yıldan fazla duran tümörlerde kötü huyluluk ihtimali yükselir.

Warthin Tümörü

Warthin tümörü, parotis bezinde ve onun kuyruk kısmında görülen iyi huylu bir tümördür. Yapısı, papiller epitel, lenfositik infiltrasyon ve kistik bölümlerden oluşur. Papiller kistadenoma lenfomatozum olarak da adlandırılabilir. Warthin tümörü nadiren çift taraflı olarak oluşabilir. Bu tümör, daha çok sigara içen erkek hastalarda kırklı yaşlardan sonra görülür. Sigara ile ilişkisi en net olan parotis bezi tümörüdür. Bu tümörde en uygun tedavi, pleomorfik adenomlarda olduğu gibi cerrahi yaklaşımlara benzer şekilde, emniyet sınırı ile uygulanan operasyonlardır.

Monomorfik Adenomlar

Monomorfik adenomlar, seyrek görülen bir parotis bezi tümörüdür. Bu tümörün bazal hücreli adenom, kanalikuler adenom, onkositom ve myoepitelyom gibi türleri vardır. Daha çok parotis tükürük bezine yerleşen tümör için tedavi, pleomorfik adenomlardaki yaklaşımlara benzer biçimde, emniyet sınırı ile yapılan rezeksiyonlardır.

Mukoepidermoid Karsinom

Mukoepidermoid karsinom, en sık görülen parotis tükürük bezi kötü huylu tümörüdür. Yapısında müsin üreten hücreler ve epitel hücreleri bulunur. Özellikle parotiste yerleşen bu tümör, çoğunlukla kadın hastalarda ve kırklı yaşlardan itibaren görülür. Ancak çocukluk çağında en sık rastlanan kötü huylu parotis bezi tümörü de mukoepidermoid karsinomdur. Evreleri; düşük, orta ve yüksek dereceli olarak tanımlanır.

Adenoid Kistik Karsinom

Adenoid kistik karsinom nadiren parotiste görülür. Kadın ve erkeklerde eşit oranlarda görülen bu tümör, tedaviden sonra lokal olarak tekrarlama ihtimali taşır. 20 yıl gibi uzun yıllar içerisinde kan yoluyla uzak diğer organlara sıçrama ihtimali vardır. Daha çok akciğerlere, nadiren kemik iliği ve karaciğere ulaşır. Tümörün yavaş gelişim özelliğinden dolayı sağ kalım oranı yüksektir.

Asinus Hücreli Karsinom

Asinus hücreli karsinom, nadir görülen parotis bezi tümörüdür. Daha çok kadın hastalarda kırklı yaşlardan itibaren, çocuklarda ise ikinci sıklıkta görülen kötü huylu parotis bezi tümörüdür. Tümör klasik biçimde fibröz bir kapsülle sarılmıştır ve yapısında asinar hücreleri bulunur. Nadiren çift taraflı görülen bu tümörde sağ kalım oranı yüksektir.

Parotis Bezi Tümörü Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Parotis bezinde meydana gelen şişlik sonucunda kulak burun boğaz hekimine başvurmak gerekir. Yapılan tam bir muayenenin ardından ultrason, tomografi veya MR yöntemleri ile kitlenin yapısı ve yayılımı öğrenilmelidir. Bunun dışında ince iğne aspirasyon biyopsisi ile tümörün türünü belirlemek gerekecektir. Bazen iğne biyopsisi ile kesin tanı koymak mümkün olmamaktadır. Böyle bir durumda ameliyatla tümörün tamamen alınması ve patoloji uzmanları tarafından incelenmesi gerekir. Tedavi sürecine kesin tanının ardından karar verilir.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

İlk soruyu siz sormak istermisiniz?

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

Haber Bülteni